07.08.2018 08:38

Dijital çağın çocukluğa etkileri

Dijital hayat çocukların vücudunu ve beynini tehdit ediyor. Bu problemi yine internetin köklerinde olan ‘özgürlük’ ve ‘açık sözlülük’ ilkeleri ışığında halledebiliriz.

Çocukluk çağında teknolojiyle iç içe olmanın muhtemel etkileri, bilinçli ebeveynlerin üzerinde durduğu önemli bir konu. Bu alanda dünya genelinde farkındalık gelişiyor. Dijital Zeka Bölümü Enstitüsü tarafından, Dünya Ekonomik Forumu desteğiyle yayımlanan ve çocukların dijital gelişiminin nasıl izleneceğine ışık tutan bir rehber bile var. Avrupa Komisyonu da konu hakkında tavsiyelerde bulunuyor. Fikir vermesi açısından, bu tavsiyeler ışığında, teknolojinin çocukların hayatına nasıl etkiler bırakabileceğine dair birkaç not:

Fiziksel değişimler
Erken yaşlardan başlayarak teknoloji ürünleriyle iç içe olmak vücut yapısını değiştirebiliyor. Miyopluk 1960 yılına kıyasla ikiye katlandı, obezite problemi ise her geçen gün artarak devam ediyor. İngiltere’de çocukların sadece yarısı tavsiye edilen günlük aktiviteleri yerine getirebiliyor. Ortopedi uzmanları genç hastalarda bel ve sırt ağrısı şikayetlerinin arttığını bildiriyor. Bunun nedeni ise uzun yanlış duruşla akıllı telefon kullanımı. Belki fiziksel aktiviteleri takip eden uygulamaların da yardımıyla bu sorunun çözümü de dijitalde olabilir.

Beynin yeniden düzenlenmesi
Birçok video oyunun ve uygulamaların bağımlılık yaratan tasarımları çocukların beyin yapısını değiştiriyor. Bu tasarımlar kullanıcıları ödüllendirmeye dayalı, istemli hareket etmeyi engelleyen bir döngüye sokuyor. Oyuna devam edilmesi için dopamin hormonun da arttığı görülüyor. YouTube veya diğer video sitelerindeki otomatik oynatma özellikleri de önemli bir etki bırakıyor.

İngiltere merkezli 5Rights Vakfı’nın Dijital Çocukluk raporuna göre neredeyse bütün dijital ortamlar, özellikle sosyal medya, kullanıcıları döngüye bir an önce girmeleri için teşvik ediyor. Vakıf, teknoloji şirketlerinin çocuklara uygun tasarımlar yapması gerektiğine inanıyor.

Zaman değil uzay
Teknolojinin çocuklarımızı bizden farklılaştırdığı unutulmamalı. Yeni yeni teknolojiyle iç içe olmaya başlayan çocukların el göz koordinasyonu, görsel hafıza ve dijital okur yazarlık alanlarında gelişme gösterecekleri bir gerçek. Ancak sözlü yetenekler, mantıklı açıklamalar ve dikkat aralıkları için desteğe ihtiyaç duyabilirler.

Çocukluğun tanımı
Endüstriyel devrimin getirdiği baskılar ‘çocukluk’ kavramını yarattı. Savaş sonrası tüketim döneminde ise ‘ergenlik’ kavramı ortaya çıktı. Şimdi de dijital zamanlar hayatımızdaki kavramları tekrar değiştiriyor. Mesela çocukların yüzde 39’u 8 ila 11 yaş arasında akıllı telefon sahibi oluyor. Sosyal medya dünyasına hızlı bir giriş çocuklara daha çok erken yaşta özgür ve aynı zamanda kolay bir şekilde anlayamayıp başa çıkamayacakları tehlikeli bir ortam sunuluyor. Yeni dijital dönemde çocukların ve ebeveynlerin sorumluluklarını çok iyi anlayıp, buna uygun bir şekilde hareket etmeleri gerekiyor.

Kitlesel akıl sağlığı
Son zamanlarda sosyal medyanın getirdiği yetersizlik hissi ve yalnızlığın gençler üzerindeki etkisi çokça tartışılıyor. Amerika’daki bir çalışmaya göre gününün üç saatten fazlasını bilgisayar başında geçiren çocuklar yüzde 35 daha fazla intihar eğilimde oluyor.

Hiç şüphe yok ki, yeni dijital sınırlar çocukların hayatını yeniden şekillendiriyor. Onların hassas vücutlarını ve beyinlerini tehdit ediyor. Bu problemleri ise internetin köklerinde olan ‘özgürlük’ ve ‘açık sözlülük’ ilkeleri içinde halledebiliriz.

Yorumlar

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.