Hüseyin MOVİT

29.09.2014 13:54

Genç Medyacılara Yol Haritası (226-3)

Medyaloji yazarı ve Türkçe Gönüllüleri- Dil İzleme Grubu Kurucu Başkanı / Eleştirmen Hüseyin Movit, medyada dilin hatalı kullanımı ile ilgili hataları sizlerle buluşturmaya devam ediyor.

İNTİHALCİ BU KEZ İSTANBUL RADYOSU'NDA (1)
Uzman intihalci TRT spikeri Sırrı Er, intihallerine radyoda da devam ediyor. "Hayata Dair" adlı programda, ikide birde konuklarının sözlerini keserek, İnternet'ten, kitaplardan oradan buradan kopyaladığı anıları, atasözlerini, özdeyişlerini anlatıyor. Yine girmiş İnternet'teki "www.denizce.com" sitesine, oradan 1854 yılında Kızılderili Şef Seattle'ın ABD Başkanı'na yazmış olduğu mektuptan bir kısmını, mutadı vechile almış, mikrofondan topluma anlatıyor, metindeki bazı kelimeleri silerek. (TRT Radyo 1, 25.09.2014/11.06)

Metnin kİm tarafından, hangi yıl kime yazıldığından basetmediği için kitaplarında ve internet sitelerinde yaptığı gibi metne beleşten sahip çıkıyor; ve "BU BİR kIZILDERİLİ ŞEFİNİN SÖZÜ" diyor.

İşte aşırılan paragraf:
"Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki, toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentleri de anlayamayız biz Kızılderililer. Bu kentlerde huzur ve barış yoktur. Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulmaz..."

MEDYANIN İÇİNDEYMİŞ
İntihalci spiker Sırrı Er, Facebook'taki hesabına gelen iletiyi değerlendiriyor. Değerlendiriyor değerlendirmesine de yanlış bir bilgiyi düzeltmiyor. Bu konuda ne kadar bilisiz olduğunu da ispatlıyor.

Agop Dilaçar adlı kişi hiçbir zaman TDK başkanlığı yapmamıştır. Bu konu hakkında Mustafa Çamlıca'yı bilgilendirmiyor. Hem 26 yıldır medyanın içinde olduğunuzu söyleyeceksiniz, hem de ne kadar bilisiz olduğunuzu ispatlarcasına hareket edeceksiniz.
İşte gelen ileti ve cevabı:
Mustafa Çamlıca Bir zamanlar TDK'nın başında A. Dilaçar vardı. Kitaplarımızda A. Dilaçar diye yazıyordu. Biz de Ahmet, Abdullah'tır diyorduk Meğer ismi AGOP'muş. Bir Ermeni'yi TDK Başkanı yapmışlar başımızdakiler :)) Bakınız: http://konyanincelsesi.com/?p=15

Sırrı Er Mustafa kardeşim Agos gazetesinin arşivine girin lütfen. Ermenileri temsil eden bu gazete A. Dilaçar'ı nasıl eleştiriyor okuyun... Sonra Sezai Şengönül'ün Birleşikbasında benimle yaptığı röportajı okuyun... Hatta paylaşayım.. Selamlar (12 Mart 20.13, 14:43)

OLMADI GÖKHAN GÖNÜL OLMADI
Penaltı kararının ardından Gökhan Gönül, kale arkası hakemi Sinan Cem İyihuylu'nun yanına giderek, 'çak' yapmak istedi. Ancak İyihuylu son anda elini çekti ve Gökhan'ın eli sadece göğsüne geldi. (Sabah, 22.09.2014)

DİKKAT DİKKAT
Yazılarınız ve kitaplarınızaa sahip çıkın. Etrafta uzman intihalci atmaca gibi kol geziyor.

"PSİKİYATR" DİYEMEYEN VE YAZAMAYAN ÇARIKLI
Sırrı Er, hem "psikiyatr" diyemiyor hem de yazamıyor:
Radyo programlarında defalarca "psikiyatır" demesi affedilemez ya yazarken!

"Dostlar TRT Radyo 1 de bugün saat 11.00-12.00 "Hayata Dair" programında, Beyaz Ay Derneği Genel Başkanı Lokman Ayva ve Psikiyatır Dr. Ayhan Akcan ile engelli çocuklarımızın eğitimini konuşacağız... Beklerim." (Facebook, 18.09.2014)

VERDİĞİ ÖRNEK, YAPTIĞI İŞ
İntiharci TRT spikeri Sırrı Er, Koca Ragıp Paşa'nın dizelerini (tercüme) Facebook'a almış:
"Dedikodu sırasında kötü insanlar kabahatlerini ortaya çıkarır,
Yiğitliğini arz ederken kıbtî (çingene)nin merdi hırsızlığını söyler." (14.09.2014)

Şimdi de intihalcinin, oradan buradan kes yapıştır sistemiyle yazdığı "Başarılı Konuşma Teknikleri (Hayat Yayınları) adlı kitabın Sunuş yazısını okuyalım. O da ne? İlk iki sayfadaki aşırmalar, "www.islam.info.tr" (M. Eminokumuş) ve "www.gencgelisim.com" (Selahaddin Kocaaslan) sitesinden kopyaladığı yazılar.
İntihalleri (aşırmaları) yaparken İnternet aramasında enselenmesin diye araya bazı kelimeler, isimler yerleştirdiği gibi, bazı kelimeleri ve ifadeleri de sünnetleyivermiş köftehor (Zamanında meşhur bir fenni sünnetçi Sunullah vardı.).

Ey intihalci, istediğin kadar laf cambazlığı yap, kelimeleri değiştir, kimilerine düzeltme imi koy kimilerinden kaldır, küçük harfle yazılmış kelimeleri büyük harfle yaz. KA-ÇA-MAZ-SIN.

Sen kim iki paragraf ilmî yazı yazmak kim.

Önce kiminle dans ettiğini ÖĞ-RE-NE-CEK-SİN...

Yazılarını 3952 kişi beğenmiş. Bunlar uyurgezer mi? Konuştukları kişinin tahsilini sorgulamıyorlar mı? Merak edip de İnternet'te şöyle bir gezinemiyorlar mı?
Bu çarıklının yaptıkları yakında kitap olacak, haberiniz olsun...


NEYSE Kİ ÖĞRETEBİLMİŞİZ
Müge Anlı, telefondaki kişiyi sorguya çekiyor: "Bere beredir, şapka değil. Bazıları bereye de şapka der, aradaki farkı biliyor musun?" (atv, 25.09.2014/12.08)

Bunları duyunca hafif gülümsedim, yıllar sonra da olsa Türkçe özürlü birine bere ile şapka arasındaki farkı öğrettiğim için.

2014 Ocak ayındaki eleştirimizi hatırlayalım:

"ŞAPKA" MI "BERE" Mİ?
Müge Anlı, seyircilerden gelen hediyeleri konuklara gösterirken, "Şapka bere göndermişler, amaan şapka bere aynı şey." diyor. (atv, 29.01.2014/10.40)
Şapka: "Keçe, hasır, kumaş, ip vb. ile yapılan başlık."
Bere: "Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık."

Bundan sonra "bere"ye şapka denilecek o kadar...


"İİZAAHI" DİYEMEYEN SUNUCU

Müge Anlı, yaz tatilinde de bir şey öğrenememiş. Kaç kere uyardık, tekrarlıyalım. "Açıklama" amlamındaki kelimeye belirtme durumu eki ulandığında "iizaahı" şeklinde seslendirilir. Sunucumuz, "izahı (...) yok" diyor. (atv, 17.09.2014/12.43).

Gerçek İstanbullıların kullandığı bir deyim vardı, ben de sık sık kullanırdım: "Nato kafa nato mermeris". Ne diyelim, başka çaremiz yok.


MÜGECE
Müge Anlı, atv, 06.06.2013/10.46: "Mahkemede delil bulmak istiyor."

Tercümesi: "Mahkemeye delil sunmak istiyor."


YORUMSUZ

Müge Anlı, atv, 10.09.201312.01: "Annem hep der ki eğer şu değilse ben bu hayatı yaşamamışım."


YAPMAYIN UTANIYOR
Müge Anlı, tribünlerde oturan kadın hayranları tarafından çılgınca alkışlanıyor. Zaten orada bulunmalarının sebebi, Müge Anlı programa girerken çılgınca alkışlamaları. Onun dışında programa bir katkıları olmadan kuzu kuzu oturmaları.

Aynı minvalde kadınlar çılgınca alkışlarken sunucumuz uyarıyor: "Yapmayın vallahi utanıyorum, valla utanıyorum. (atv, 27.09.2013/10.08)


"GARİP" KELİMESİNE SESLİ HARF ULANINCA

"Yabancı, gurbette yaşayan, elgin" anlamındaki "garip" kelimesine sesli harf ulandığında ""garibe" ve "garibi" şeklinde seslendirilir. Bu bir kuraldır. Müge Anlı bu kurala uymuyor ve "Daha garipini söyleyeyim" diyor. (atv, 27.01.2014/11.14)


CİHAN HABER'DEN BAŞLIK VE METİN
KİŞİ BAŞINA MI PAYLAŞILACAK MI?

Önce başlık: Erdoğan: 301 madencinin ailelerine 154 bin 450'şer lira ödeme yapacağız.

Metinde yazan: "Erdoğan, Soma faciasıyla ilgili, "Nakit yardım hesaplarında toplanan 46,5 milyon lirayı hayatını kaybeden 301 işçimizin ailelerine 154’bin 450’şer lira olarak paylaştırıyoruz." dedi. (http://www.cihan.com.tr/news/Erdogan-301-madencinin-ailelerine-154-bin-450-ser-lira-odeme-yapacagiz_2306-CHMTUwMjMwNi8xMDA1)


DERİN DEBİLİ BİR DERE

"Daha onca orada dere mi vardı?" diyen Müge Anlı, aradan iki gün geçince, "Ben orayı biliyorum, o dere o kadar derin debili bir dere değil." diyor. (atv, 29.05.2014/12.24)

İki gün önce "Orada dere mi vardı?" diyen kişi...

Sunucumuz ayrıca "debi"nin anlamını da bilmiyor. Öğretelim lazım olur.

Debi: "Bir akarsuyun herhangi bir kesiminden saniyede geçen suyun hacmi, akım."

Haydi bakalım, Müge Anlı'nın deyişiyle, "Buyurun burdan yakın!"


BUGÜN TÜRKÇE İÇİN NE YAPTINIZ?
Not: Eleştirilen kişiler, cevap hakkını kullanabilirler...

Saygılarımla,
Hüseyin Movit
Türkçe Gönüllüleri-Dil İzleme Grubu Kurucu Başkanı/Eleştirmen
www.ignelifici.com
www.delikanlisozluk.com

Yorumlar

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.