Hüseyin MOVİT

30.09.2019 09:29

Genç Medyacılara Yol Haritası (292)

Medyaloji yazarı ve Türkçe Gönüllüleri- Dil İzleme Grubu Kurucu Başkanı / Eleştirmen Hüseyin Movit, medyada dilin hatalı kullanımı ile ilgili hataları sizlerle buluşturmaya devam ediyor.

HORR

Kendini eğitimci olarak tanıtan Elazığlı aşırmacı Sırrı Er, Akit TV'ye kapağını atmış, uyduruyor: "Yahya Kemal, Mihribat Korusu'nda kaleme almış." (https://www.youtube.com/watch?v=fP78LjK5Yxw)

Beykoz'daki Mihrabat Korusu'nun adını telaffuz edemeyen palavracı.

Köftehor, diksiyon dersleri veriyormuş! Vay o öğrencilerin başına geleceklere...

Akit TV "boncuk bulmuş", güle güle kullansın. 

USTADAN

Hiçbir şey dil kadar, ağaca benzemez. Diller, tıpkı ağaçlar gibi mevsim mevsim rengini kaybeden ölü yapraklarını dökerler ve tazelerini açarlar. Dilin yaprakları kelimelerdir. (Ahmet Haşim)

BUNLAR DA KISA KISA

* Giovanni Scognamillo, İstanbul Gizemleri, Bilge Karınca: "Osmanlılar'da yaygın bir inanışa göre..."" -lar, -ler çokluk ekinden sonra ulanan ekler kesme imi ile ayrılmaz! Doğru yazım: Osmanlılarda.. Yönetmen Ebru Güçlü ile Düzeltmen Soner Ongun görevini yapamamış!

* Nidayi Sevim, Twitter, 21.09.20129: "Rabbim Mısır halkına katından bir çıkış yolu ihsan eylesin." "Yazar" kesme imi konusundan bihaber. Nereden duymuşsa, "Rabb'im" yazmamakta kararlı. Cehalet sirayet eden virüs gibi yayılıyor!

* Hıncal Uluç, Sabah, 26.09.2019: "atv servisleri, (...) levhalarının altında, sıra sıra dizilip saatlerce keyif yapmaya devam ediyorlar.  Cansız varlıklar, bitkiler, hayvanlar, organ adları ile zamanla eylem adları tekil veya çoğul özne olduklarında yüklem tekil olur!

Doğru yazım: ... devam ediyor.

* Alpman, Ahlak Islatan edya Hikâyeleri, Ozan Yayıncılık: "- yine tensikat var galiba - tensikat için geniş toplantıya - bir tensikat dalgası..." Nazım Alpman da tensikat (bir iş yerinde kadro düzenlemeleri) ile tenkisat'ı (azaltmalar, eksiltmeler) karıştırmış!

* Dede, Star, 25.09.2019. "Dahlan yaklaşık 500 bin Sterlin tutarındaki dava masraflarını da karşılamayı kabul etti." Para birimleri özel ad değildir ve küçük harfle başlaması gerekir!

* Barış Doster de defaatle (defalarca) yerine defaten (ansızın) zarfını kullanıyor! (CNN Türk, 25.09.2019/22.40) KATLEDİLEN TÜRKÇEMİZ

Hiçbir zaman Türkçeyi iyi kullandığımı söyleyemem. Bildiğim kadar konuşur ve yazarım. Zaman içinde bazı hatalar yaptığımın farkındayım. Bunun pek çok sebebi var. Her şeyden önce bir Hüseyin Movit olmadığımın farkındayım. En büyük eksikliğim, üstadın "Türkçe Gönüllüleri"nden biri olamamam. Movit, arada bana da basar fırçayı.

Özür dileyerek bugün onun dublörü olmak istiyorum. Nedeni belli. Son altı gün içinde Selma Ayhan'dan iki ayrı mesaj aldım. İlki CNNTÜRK'te Ahu Özyurt'un kullandığı "Polisin cenazesi denizden çıkarıldı" lafı idi. Spiker hanım "Cansız bedeni" dese tamam. Ya da "naaş"ı kullansa ona da itirazımız yok.

Selma Ayhan'ın ikinci müdahalesi daha esprili idi; "elimde rakım, şerefe diyorum". Hayrola deyince konuyu açtı; "Konuşmacı, râkım yerine rakımı kullanıyor". Hani insanın rakım'cıya "Yeni mi, Altınbaş mı, Sarı Zeybek mi" diye sorası geliyor. Yükseklik anlamındaki râkımı millî içkimize dönüştürecek kadar cahillerin işgali altındayız.

Bu kadarı fazla

Köklü bir aileden gelen ve adının bile ünlü bestekâr Sadettin Kaynak'ın koyduğu Selma Ayhan'ın tespitleri bunlar. Eşi Orhan Ayhan ağabeyimle de benzeşen konuşmalarımız olur. Örneğin futbol terimleri ve Türk Müziği hakkında. TRT Müzik veya TRT Nağme'deki şarkıların icrasına takılırız. Solist, "Ömrümün neşesi geldi" şeklinde söyler. Oysa orijinali "neşvesi"dir.

Ayak topu konusunu buraya alıp, işi çiklete çevirmek istemiyorum. Ancak güreşin bize has oyunu "şak kündesi"ni "şark kündesi"ne çevirenleri tanıyoruz. Hele yeni yetme boks anlatıcıları var ki, evlere şenlik. Aparkatla, kroşeyi birbirine karıştıracak kadar cahiller.

Tahin pekmezi, tayın pekmeze çeviren tarihçiler mevcut. İletişim Fakültesi Dekanlığı yapan bir profesörümüz zahirzaar demekte ısrarcıysa vay halimize.

İki baş ucu kitabı

Görüntülü veya yazılı medyada çalışanlara önerim "Konuşamadığımız Türkçe ve..." ile "Türkçeyi Doğru Kullanalım" kitaplarını mutlaka okumaları. Her ikisi de Hüseyin Movit'in. Biri ünlü isimlerin sabıka dosyası. İçinde Romen ile Rumen arasındaki farkı bilmeyenleri bulacaksınız; Şansal BüyükaErman Toroğlu ve daha pek çok ismi.

Bir de kelime uyduranlar var ki, saymakla bitmesi mümkün değil. Mesela Mehmet Ali Erbil. Uydurma kelime üretmekte uzman. En ünlü lafı Dobroski. Sonra TuranjGirişgah ve diğerleri. Dikkatinizi çekerim bu şovmen konservatuvar diplomalı.

Tarihten bir yaprak

Movit'in "Konuşamadığımız Türkçe ve ..."sinden bir alıntı yapmak istiyorum. Kadir Çöpdemir'le ilgili:

* NTV. 10 Ekim 2014. Saat 20.30. Çöpdemir konuşuyor. "Nereden buluyorlar bu kadar enerjiyi, tribün gibi, dinamo gibi".

Tribün'ün anlamını bilmeyen Çöpdemir'i bir kez daha uyaralım. Tribün, yarışma ve gösteri yapılan yerlerde izleyicilerin oturduğu basamaklı sıradan oluşan yerdir.

Türbin, iş üreten hareketli çarkı, devindirici bir akışkanın enerjisiyle döndüren makinedir.

İhtiyaç

Türkçe Gönüllüleri Dil İzleme Grubu'na her zamankinden fazla ihtiyacımız olduğu kesin. Bu bölümü Haldun Simavi'nin şu sözleriyle tamamlayacağım; "Ben boş çıkan gazeteden değil, yanlış çıkan gazeteden korkarım".

.ÖZEL NOT: Bütün bunları yazdım diye, otosansürden vaz geçmemeliyim. Benim yanlışlarımı toplarsam, üç formalık bir kitap olacağını biliyorum. (Burhan Ayeri, Ekran Polisi, Yeniçağ, 12.04.2018)

 

BUGÜN TÜRKÇE İÇİN NE YAPTINIZ?
Saygılarımla,
Hüseyin Movit
Türkçe Gönüllüleri-Dil İzleme Grubu Kurucu Başkanı/Eleştirmen
 

Yorumlar

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.