Neslihan KABAOĞLU

n.kabaoglu@medyaloji.net

19.06.2015 10:22

Başka bir gün, yürüyüş yaparken, otostop çekip herhangi birinin otomobiline biniyor ve evine gidiyor. Yine bu anını sosyal medyada paylaşıyor. Genel olarak, çocuklarıyla; sıradan ev hali, anne halleri vb. paylaşımlarda bulunuyor.

Gülben Ergen takipçilerine, ne kadar mütevazi olduğunu, halkla iç içe olduğunu düşündürüyor böylece. Peki sonra ne oluyor, Ergen’i genellikle düşük bütçeli ürün satan ve kendi yaşamına göre daha mütevazi yaşayan insanların alışveriş yaptığı bir marketin reklamlarında görüyoruz.

Gülben Ergen’in Şok marketlerinin reklam yüzü olduğunu ilk duyduğumda, aklıma yukarıda bahsettiğim paylaşımları geldi. Aslında Ergen’in, bu paylaşımlarının, yeni reklam kampanyası dahilinde yaptığı bir PR çalışması olduğunu düşündüm. “Bakın ben de sizlerden biriyim aslında, minibüse biniyorum, cebimde para olmadan yürüyüşe çıkıyorum ve bu yüzden otostopla sizlerden birinin arabasına biniyorum vs.” bu algıyı verdikten sonra da bir bakıyoruz, Gülben Ergen Şok reklamlarında. Ne diyelim, değişik bir PR çalışması olmamış mı sizce de?

Asıl şok durumum ise başka…

Önceki kampanyasında Seda Sayan ile çalışan Şok Marketleri, yeni kampanyasında Gülben Ergen ile çalışmaya karar vermiş. Aslında bu markete giden tüketicinin beğendiği isim ikisi de, yani bana göre seçimler iyi. Açıkçası Seda Sayan’ın reklamlarını daha iyi bulmuştum, daha gerçekçiydi çünkü.

Gülben Ergenli reklamlarda, sözde gizli kamera çekimi yapılıyor ve Gülben Ergen alışveriş yapan bir vatandaş kılığına giriyor. Markette, herhangi biriyle ürünlerin çok ucuz olduğuna dair diyaloglarda bulunuyor. Sonrasında da maskesini çıkarıp, bu kişiye Gülben Ergen olduğunu gösteriyor ve karşısındakini şaşırtıyor.

Reklamı izlediğinizde, ne kadar gerçekçi geliyor bu sahne? Ben hiç doğal bulmadım, cast ajansından getirilen oyuncularla değil de gerçekten bir gizli kamera çekimi olsaydı ortaya hem çok eğlenceli hem de çok başarılı bir iş çıkacaktı. Reklamı izlediğimde algıladığım bu.

Şok kasiyerlerine üzücü gönderme…

Aynı kampanyanın son yayına giren reklamında, Gülben Ergen kasiyer oluyor. Peki nasıl bu kılığa giriyor dersiniz, burnu büyütülüp çirkinleştirilerek. Neden ki Şok market kasiyerleri çirkin mi veya burnu büyük mü? İşte bu kampanyadaki ikinci şokum da bu oldu. Ünlü isimlerle çalışmak, markalar için avantajlı bir durum ama bu avantajı iyi kullanmak lazım.

Seda Sayan mı Gülben Ergen mi çok kazandı?

İki ünlünün, ayrı zamanlarda, marka yüzü olduğu Şok Marketleri; Seda Sayan’a 3 yıl önce 750 bin dolar öderken, Gülben Ergen’e bu yıl 750 bin TL ödemiş.
Bu kampanya dahilinde, birbirinden farklı 10 adet reklam filmi izleyeceğiz. Bu 10 filmin çekimleri 2 günde tamamlanmış.
Yönetmenliğini Metin Arolat’ın yaptığı reklam filmleri Şok Marketleri’nin Fındıklı mağazasında çekilmiş. Kampanyanın fotoğraflarını ise Gülben Ergen’in yakın arkadaşı Nihat Odabaşı çekmiş.

Aynalar kırılırsa…