
Halef R. VAYIS
09.04.2025 14:05Büyüklere masallar…
Günlerden bir gün, komşu ülkenin kralı kendisini ziyaret etmek istediğini bildirmiş. Elbette ki, bizim kralın ilk aklına gelen, ne giyeceği olmuş. Hemen adamlarını çağırtmış:
"Tüm dünyaya haber gönderin" demiş. "Öyle bir elbise istiyorum ki, dünyada bir eşi daha olmasın. Bana böyle bir elbise dikecek terziyi zengin edeceğim. Misafirlerimi karşılarken bu elbiseyi giyeceğim."
Kısa bir süre sonra haber her yana yayılmış. En iyi terziler, ellerindeki kumaşlarla saraya gelmişler. Hepsi yapacaklarını krala anlatıyormuş ama kral anlatılanlardan hiç birini beğenmiyormuş.
"Çok daha güzel olmalı!" diye bağırıp duruyormuş.
Sonunda genç bir terzi çıkmış kralın karşısına.
"Sen ne getirdin bakalım" diye sormuş kral.
"Benim getirdiğim çok özel sevgili kralım" demiş genç terzi. "Size öyle bir kumaş dokuyup, öyle bir elbise dikeceğim ki, sizden önce kimse böyle bir elbiseyi giymemiş olacak."
Kral bu sözlere çok şaşırmış…
"Ancak bir şartım var" demiş terzi. "Giysiyi bitirene kadar işimize hiç kimse karışmayacak."
Kral aradığını bulmanın sevinciyle kabul etmiş bu şartı. Hemen iki kese altın verip;
"çabuk ol, o zaman!" diye emretmiş.
Sadece akıllılar görebilir…
Terzi hemen başlamış çalışmaya. Ertesi gün iki kese altın daha istemiş kraldan. Kral hiç itiraz etmeden vermiş altınlarını. Aradan günler geçtikçe, kral terzinin dokuduğunu söylediği kumaşı merak etmiş. Sonunda dayanamayıp, çalıştığı odaya girmiş. Terzi tezgahın başında harıl harıl çalışıyor görünüyormuş, ancak ortada elbise falan yokmuş.
Kral sessizce bir süre izlemiş, bir şey göremeyince;
"Demek bunca zamandır boş oturdun ha!" diye kükremiş. "Kese kese altınları ben boşuna mı verdim sana!"
Genç terzi sakin ve kendinden emin:
"Saygıdeğer kralım" demiş. Bu kumaşı sadece akıllı insanlar görebilir. Bakın ne kadar da güzel oldu. Öyle değil mi?"
Kral ne diyeceğini şaşırmış. Aptal durumuna düşmemek için;
"Evet, evet çok güzel olmuş " demek zorunda kalmış ve hızla odadan çıkmış.
Sonrasında Kralın elbisesinin ünü, şehirde kulaktan kulağa şu şekilde dolaşır olmuş: ”Sadece akıllılar görebilir!"
İnsanların merakı bunu duydukça daha çok artıyormuş. Sonunda tören günü gelmiş. Halk toplanmış, hazırlıklar bitmiş. Terzi kralı soymuş ve gerçekten varmış gibi üzerine bir elbise giydirmiş. Sonrada karşısına geçip;
"Çok şık oldunuz efendim" demiş. "Muhteşemsiniz."
Kral, genç terzinin bu iltifatları karşısında, aynada gördüğü çıplak bedene hiç aldırmadan; "eline sağlık, gerçekten de çok güzel olmuş" demiş.
Kral yeni elbiseleri ile çıkmış saraydan. Dışarıda toplanan halk, kralı çıplak görünce çok şaşırmış. Ama kimse cesaret edip krala gerçeği söyleyememiş.
Ta ki, küçük bir çocuk, kralı görene değin…
Küçük çocuk kralı görür görmez birden haykırmış:
"Kral çıplak!"
Masalın ana fikri: Kimi insanlar aptal gibi görünmemek veya durumdan faydalanmak için anlamadıklarını anlamış görünür; gördüklerini görmezmiş, bildiklerini bilmezmiş gibi yaşarlar. Böylece kendilerini akıllı sanırlar.
Masalın diğer ana fikri: Çocuklar, büyüklerden daha dürüst ve akıllıdır.
Yorumlar
Yorumunuz alındı!
Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.